Esenyurt Ağız ve Diş Sağlığı
Gömük diş operasyonları:
Gömük diş ne demektir?
Sürme zamanı geldiği halde çene kemiği içinde kalıp normal konumunu alamayan dişlere gömük dişler adı verilir. En sık olarak 20 yaş (akıl) dişleri gömük kalmaktadır. Bunları takiben kanin yani köpek dişleri sık olarak çene kemiği içerisinde gömülü kalabilmektedir. Gömülü kanin dişleri genellikle üst ön bölgedeki kesici dişlerin köklerinde erimeye veya diş dizisinde bozukluğuna yol açabilmektedirler. Bazı durumlarda gömülü kanin dişleri Ortodontik tedaviyle olması gereken konumlarına sürdürülmektedir. Fakat bunun mümkün olmadığı durumlarda diğer dişlere zarar veriyorsa çekilmeleri gerekmektedir.
20 yaş dişlerinin çekilmesini gerektiren durumlar nelerdir?
Çürük: 20 yaş dişleri konum olarak çok geride oldukları için ve genellikle düzgün doğrultuda süremedikleri için temizlik ve bakımları daha zor ve bu sebeple çürümeleri daha kolaydır. Bu dişler çürüdükten sonra ise çok geride olmalarından dolayı tedavileri de zordur. Ayrıca diğer dişlerden çok daha değişik olan kök kanalı yapıları sebebiyle kanal tedavisi de çoğu durumda uygulanamamaktadır. Bu sebeplerden dolayı çürük sonucu oluşabilecek ağrı, apse ve ağız kokusu gibi durumları önlemek amacıyla çekimleri tercih edilmektedir.
Büyük azı dişine etkileri: 20 yaş dişleri genellikle düzgün pozisyonda süremedikleri için çevrelerindeki besin artıklarının birikimiyle veya yanındaki büyük azı dişine uyguladıkları basınçla komşu dişte de madde kaybı ve çürüklere sebep olabilmektedirler. Bu şekilde zarar verebilme potansiyeline sahip 20 yaş dişlerinin de çekilmeleri gerekmektedir.
Perikoronitis: (çevre diş eti inflamasyonu) 20 yaş dişleri kısmen gömük kaldıkları durumlarda üstündeki diş etiyle arasında biriken bakterilerin yol açtığı bir enfeksiyon gelişebilir. Bu esnada yüzde şişme, ağız açmada zorluk, ağrı, ağız kokusu, lenf bezlerinde şişlik ve ateş gibi durumlar görülebilir.
Dişlerde çarpaşıklık: 20 yaş dişleri normal pozisyonda süremediklerinde, sürme esnasında dişlere uyguladığı basınç sebebiyle diğer dişlerde de hareketliliğe yol açabilir ve diş dizisinde çapraşıklık gibi durumlara rastlanabilir.
Ağrı: 20 yaş dişleri normal pozisyonlarında süremediklerinde yan dişlere uyguladıkları basınçla ağrıya yol açabilmektedirler.
Kist oluşumu: 20 yaş dişleri tam olarak gömülü oldukları veya kısmen gömülü oldukları durumlarda bazı hastalarda kist oluşumuna sebep olabilmektedirler. Bu durum muayene esnasında hekiminizin çekeceği panoramik röntgenle teşhis edilebilmektedir.
Yanak ısırma: Çok sık rastlanılmasa da 20 yaş dişleri genelde normal pozisyonda süremediklerinden hastalarda yanak ısırma ve mukozada yaralanma şikayetlerine sebep olabilmektedir. Böyle durumlarda da 20 yaş dişlerinin zaten normal fonksiyon görmediklerinden alınmaları uygundur.
Kist operasyonları:
Çenelerde dişlere bağlı ve dişlere bağlı olmayan sebeplerle kistler görülebilmektedir. Kistler çene kemiğini eriterek madde kaybına ve çene kemiğinin zayıflamasına sebep olurlar. Tedavi edilmediklerinde ilerleyerek çenelerde kırıklara, estetik ve fonksiyonel bozukluklara neden olurlar. Zamanında teşhis edilebilmeleri için diş hekiminize 6 ayda bir panoramik röntgen çektirerek muayene olmanızda fayda vardır.
Endodontik cerrahi:
Bazı durumlarda kanal tedavisi dişlerin kök uçları ve çevresindeki lezyonların iyileşmesi için yeterli olmamaktadır. Böyle durumlarda endodontik cerrahi ile diş köklerinin ucundaki enfekte dokular basit bir operasyonla temizlenmektedir.
Diş implantları:
İmplant uygulaması eksik olan dişlerin yerine fonksiyon ve estetik amaçlı olarak özellikle titanyumdan yapılmış olan yapay diş köklerinin yerleştirilmesi işlemidir. İmplantlar genellikle boyları 8mm ile 16mm, çapları 3mm ile 5mm arasında değişen silindirik titanyum vidalardır. Diş eksikliği olan her durumda eğer çene kemiğinde implantı yerleştirebileceğimiz yeterli kemik varsa implant tedavisi uygulanabilmektedir.
Bunlardan başka dişsiz ağızlarda kullanılan protezlerin her zaman için dil ve kasların etkileriyle oynama hareket etme gibi sebeplerle rahatsızlık verme ihtimali vardır. İmplant tedavisiyle dişsiz çenelerde vakanın durumuna göre hekimin uygun gördüğü sayıdaki implant uygulamasıyla hastalar sabit ve doğal görünümlü protezlere kavuşmaktadır. İmplant tedavisi sayesinde boş kalan çene kemiğinin erimesi de önlenmiş olmaktadır. Kemik erimesinin önlenmesiyle yüzün doğal konturları korunmaktadır. Hasta hareketli protezlerle yemekte zorlandığı elma, biftek gibi besinleri normal dişlere sahip bireyler gibi yiyebilmekte doğal ısırma ve çiğnemeye kavuşmaktadır. Hastanın sabit ve doğal dişli görünümünden dolayı kendine güven kazanmasıyla birlikte yaşam kalitesi de artmaktadır. İmplant uygulaması çene gelişimini tamamlamış her sağlıklı bireye yapılabilmektedir. İmplantların ömrü hastanın genel sağlığı, ağız bakımı gibi etkenlere bağlı olarak değişebilmekle beraber 30 sene ağızda kalan implantlar bulunmaktadır. Yapılan bilimsel çalışmalarda implant uygulamalarında başarı oranının %90 ile 100 arasında değiştiği gösterilmiştir. Her tıbbi müdahalede olduğu gibi implant konusunda %100 garanti vermek mümkün değildir. Bir implant operasyonu lokal anesteziyle yaklaşık 30 dk içinde tamamlanmaktadır ve tamamen ağrısız bir işlemdir. Operasyon sonrası 3 gün boyunca yanakta şişme görülebilir. Hastalar implant sonrası protezlerine yaklaşık 3-6 ay arasında kavuşmaktadırlar. Bu süre zarfında implant kemik tam birleşmesi sağlanmaktadır. Hekiminiz uygun gördüğü takdirde bu süre içinde geçici protezler kullanabilirsiniz. İmplant tedavisi diğer diş hekimliği işlemlerine göre biraz daha maliyetli bir tedavidir. Bunun sebebi kullanılan parçaların yüksek teknolojilerle üretilip ithal ediliyor olmasıdır.